Sekiro Shadow Die Twice Mini Mini Bir Rehber
Gölgeler iki kere ölür. Peki, sen kaç kere öleceksin?
Merhaba sevgili Yeppuu takipçileri, bugün sizlere gölgelerin iki kere öldüğü ama benim oynarken bin kere öldüğüm oyunu tanıtacağım. Hazırsanız başlayalım!
Hikayesi:
Dark Souls serisini bilen bilir, oyunun hikayesini tam anlamıyla öğrenmek için ıkınmak gerekir. Her yere itinayla serpiştirilmiş küçük parçaları bir araya getirdiğiniz zaman elinize geçen şey oyunun geçtiği evrenin Lore’udur.
Sekiro oyununda da hikaye önünüze altın tabakta sunulmak yerine sizin onları bulmanızı beklerler. En basit şekilde oyunun hikayesini anlatacak olursak şu şekilde olur.
Wolf yani Kurt ustası Kuro’nun sadık shinobi’sidir. Kuro’nun kanında ejderha kanı dolaşmaktadır ve bu kan kişiyi ölümsüz yapar. Kuro bazı derin sebeplerden dolayı bu kandan kurtulmak istemektedir ve Kurt kesinlikle bu yolda ustasını yalnız bırakmayacaktır. Ancak bu yol kesinlikle güvenli ve temiz bir yol değildir. Ashina’da ölümsüzlük peşinde koşan birçok kişi vardır ve bunlardan biri de Genichiro’dur.
Başlangıçta:
Oyuna başladığınızda kendinizi yerin altında buluyorsunuz. Oyun bize tuşları öğretirken yavaşça oradan çıkıyoruz. Oyun bizden üzerine ay ışığı vuran kuleye gitmemizi istiyor. Ancak her yer düşman kaplı ve bizim bir silahımız yok. O yüzden hemen çimlere eğiliyoruz ve kesinlikle kalkmıyoruz. Çünkü ben kalkmayı denedim tüfekçiler Headshot attı. Üzerine ay ışığı vuran kuleye vardığınızda ustamız kuro’nun bizi beklediğini görüyoruz. İlk konuşmanızda size kılıcınızı veriyor.
Aman aman hemen ayrılmayın oradan ikinci kez konuşun ve size oyun boyunca asla yanınızdan ayırmayacağınız su kabaklarını verecek. Ardından köprü altında şuradan buradan geçerek bir mağara girişine ulaşacaksınız. Ardından Kurt ıslık çalacak ve Kuro gelecek. İkili beraber mağaraya girecekler ve ardından Genichiro ile karşılaşacaksınız.
Mücadele etmeyin sizi gondiklemesine izin verin nasılsa her şekilde öleceksiniz. Bir kolumuz bu savaşta kaybediyoruz ve tekrar uyandığınızda kendinizi Dilapidated Temple’da Sculptor’ın yanında bulacaksınız.
Ara sahne geçince bol bol konuşun bu dayıyla çünkü kendisi oyun boyunca protez kolumuz için yükseltmeler yapan tek kişi. Dayı ile konuştuğunuzda dışarı çıkın ve kapıdan ilerlemek yerine doğruca bambuları kapladığı alana doğru ilerleyin. Orada bir kutu ve kutunun yanında bir adam göreceksiniz. Bu kişi Hanbei The Undying.
Kendisine sürekli uğrayın çünkü oyunun savaş stillerini bu adam üzerinde test edebiliyorsunuz. Malum ölmüyor bu hıyar o yüzden istediğiniz gibi parçalayın. İlk konuştuğunuzda size saldıracak ve onu yenerseniz tekrar ayağa kalkacak. Ayağa kalkınca tekrar konuşun ve antrenman seçenekleri ile oyunun dövüş sistemine alışmaya çalışın. İlk başta 3 farklı antrenman seçeneği olsa da oyunda ilerledikçe sayı artacak.
Minik ipuçları:
Oyundaki her bossu kesin. Çünkü bosslar size su kabağınızın sayısını arttırmanıza yarayan çekirdekler ve 4 adet topladığınızda gücünüzü arttıracak boncuklar düşüyor. “Kimin boss olduğunu nasıl anlayacağım.” Diyorsanız o kolay. Eğer düşmanın can barı sol üst köşedeyse bosstur. Can barının üzerinde yer alan kırmızı daireler ise kaç bitirici vuruş yaptıktan sonra düşmanınızın öleceğini belirtir..
Dediğim gibi oyuna yabancıysanız ve sürekli ölüyorsanız Hanbei abinin yanına uğramaktan çekinmeyin. Ha bir de iyi davranın la adama. Size “Bana nazik davranırsan sevinirim.” Dediğinde teşekkür edin azıcık mutlu olsun.
Tapınağın yanında Emma diye bir ablamız var. Su kabaklarının sayısını artırmak için çekirdekler ile bunun yanına geliyorsunuz. Bir de oyunda Dragonroot denen bir olay var onu da bu abla hallediyor sonra değiniriz o konuya.
Oyunda araştırabildiğiniz her yeri araştırın. Bulacağını her item önem arz ediyor. “Bu ne cins bir şey aga.” Dediğiniz item en kritik durumda sizi ölümden kurtarabilir.
Ölmemeye dikkat edin. Ölmeniz için tasarlanmış bir oyunda böyle bir öneri her ne kadar abes kaçsa da en azından sırf sıkıldığınız için bossa falan kafa atıp ölmeyin. Çünkü sizin her 10 ölüşünüzden biri dünyaya Dragonroot hastalığını yayıyor. Bu hastalık rastgele bir şekilde npc’lere bulaşıyor ve bu npc’ler ile konuşmanızı, onların görevlerini yapmanızı imkansız hale getiriyor. Eğer Emma’ya bulaşırsa, geçmiş olsun ziki tuttunuz. Çünkü oyunda hastalığı iyileştirmek için Emma’nın verdiği görevler zincirini tamamlamanız gerekiyor.
Yön duygunuz benim gibi rezaletse fazla zorlamayın internetten izlemeniz gereken rotaya bakın. İngilizceniz varsa bakmaya pek ihtiyaç duymazsınız ancak eğer yoksa ve benim gibi yön duygusundan nasibini almamış bir insansanız oyun birkaç kat daha zorlaşıyor. Mesela oyunda bayağı bir ilerledikten sonra gitmem gereken yere oyunun başlarında gidip tek yemiştim. Korkunç bir deneyimdi.
Ölmemeniz için bir diğer sebepte her ölüşünüzde topladığınız exp’in ve paranın yarısını kaybedersiniz. Para o kadar da sıkıntı olmasa da exp kaybetmek sıkıntı. Çünkü exp’ler biriktiğinde yetenek puanlarına dönüşüyorlar. Yetenek puanları öldüğünüz zaman azalmıyor yani sıkıntı yok ancak yetenek puanına dönüşmemiş olan exp’iniz büyük bir tehdit altında.
Oyunda çok fazla ölmemeniz için bir diğer sebep unssen aid. Aslında bu kötü bir şey değil. Oyunun başında %30 luk bir şansla öldüğünüz zaman unseen aid yani görünmez yardım alıyorsunuz. Bu yardım sayesinde öldüğünüz zaman hiçbir şey kaybetmiyorsunuz. Ancak Dragonroot hastalığı bir kere ortaya çıktığında bu yardımı alma olasılığınız %15 e düşüyor. Ondan sonra hastalanan her npc için %2 kaybediyorsunuz.
Sinir hastasıysanız oynamayın. Oyun size “Ölme.” Dedikçe ölüyorsunuz ve sonuçlarını düşündükçe sinir olmamak elde değil. Hele bir npc’nin daha hastalandığını öğrendiğinizde sinirden köpürmemek elde değil. Neyse ki tedavi yapıldığında sadece bir kişi değil herkes iyileşiyor.
Düşman saldırırken kırmızı bir yazı çıkıyorsa kaçın. Bu yazı saldırıyı kılıcınız ile engelleyemeyeceğiniz anlamına gelir. Saplama hareketi yapıldığında sağa veya sola dodge atıp saldırın. Savurma hareketi yaptığında zıplayın ve bir kere daha zıplama tuşuna basın. Ardından dengesi bozulan düşmana saldırın kırmızı bir işaret çıkarsa infaz edebileceğiniz anlamına geliyor.
İnsan boyutunda olmayan kişilere karşı yakın dövüş yapmayın. At üstüne olan veya sizden 2 kat daha uzun olan düşmanlar için genelde uygun bir durum yaratıp kancayla saldırmanız gerekiyor. Mesela Chained Ogre sizi yakalamak için yere atladığında kaçın.
Düştüğünde kanca ile yanına gidin ve arkadan saldırın. Diğer bosslardan daha kolay bir öldürme şeması olsa da vurdukları hasar katlarca daha fazla.
Kimler oynamalı:
Zor seviyorsanız, kılıç kullanmayı seviyorsanız, zorlayıcı ve pik boss savaşları arıyorsanız oyunu oynamalısınız.
Sizi zorlamayacak, eğlenceye ulaşmak için kasmanıza gerek olmayan, şirin bir oyun arıyorsanız uzak durun. Oyun sizi iki günde ponçik bir pandadan, soğukkanlı ruh hastasına çevirebilir.
Sadede gelirsek:
Sekiro: Shadow Die Twice oyun severlerin kesinlikle bir bakış atması gereken bir yapım. Dövüş sistemi oturaklı grafikler ve ambiyans muazzam.
Arada bazı bug'lara ve glich'lere denk gelmiş olsam da gir çık yapınca hemen düzeliyorlar. Koskoca tapınak nereye kayboldu diyorsanız oyundan bir girip çıkın. Oyunda infaz hareketleri kesinlikle güzel tasarlanmış olsa da bir yerden sonra tekrar ediyor olması göze çarpıyor.
Onun için de shinobi yetenekler vesaire eklenmiş hoş ve güzel yetenekler.
Zorlu dövüşler sonrası aldığınız tatmin hissiyatı kesinlikle zirvede. Uzun bir dövüş sonrası neler elde ettiğinizi ve bunları elde etmek için verdiğiniz uğraşı görünce oynama isteğiniz artıyor.
Sistem gereksinimleri:
Minimum:
İşletim Sistemi: Windows 7 64-bit | Windows 8 64-bit | Windows 10 64-bit
İşlemci: Intel Core i3-2100 | AMD FX-6300
Bellek: 4 GB RAM
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 760 | AMD Radeon HD 7950
Depolama: 25 GB kullanılabilir alan
DirectX: Sürüm 11
Önerilen:
İşletim Sistemi: Windows 7 64-bit | Windows 8 64-bit | Windows 10 64-bit
İşlemci: Intel Core i5-2500K | AMD Ryzen 5 1400
Bellek: 8 GB RAM
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 970 | AMD Radeon RX 570
Depolama: 25 GB kullanılabilir alan
DirectX: Sürüm 11
Böylece bir makalenin daha sonuna geldik sevgili Yeppuu takipçileri. Oyun hakkında ne düşündüğünüzü yorumlar kısmına yazabilir ve hala kararsız olan arkadaşlara bir nebze ışık kaynağı olabilirsiniz.